Ozon üç oksijen atomundan oluşan bir kimyasal bileşiktir (O3). Ozon, atmosferde genel olarak iki atomlu halde bulunan normal atmosferik oksijene (O2) nazaran çok daha yüksek enerji taşıyan bir yapıya sahiptir. Ozon, atmosferin bir kaynağı ve oksijenin yüksek enerjili halidir. Gökyüzünün mavi renginin kaynağı olan ozonun dünyadaki yaşam için ne denli önemli olduğu son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Dünya için bu kadar önemli olan ozon, tıp dünyasında da günden güne çok daha önemli bir yer edinmektedir. Ozon tedavisi ile kanserden diyabete, tansiyondan böbrek rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığın tedavisinde başarılı sonuçlara ulaşılmaktadır. Tedavide kullanılan ozon gazı medikal ozon jeneratörlerinde saf oksijenden üretilir. Üretilen ozon tedavide daima oksijen ile karışım halinde kullanılır. Ozon tedavisi yöntemlerinin hepsi hastaya ozonu güvenilir ve zararsız bir şekilde vermeye yöneliktir. Tedaviyi uygulayan doktor, bilgileri ve deneyimleri ile hastası için uygun ve gerekli olan yöntemi seçmektedir. Ozon tedavisi hiçbir ilacın sahip olmadığı kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir. Hiçbir yan etkisi olmayan ozon tedavisi herkese uygulanabilir. Yan etkisi olmadığı gibi hiçbir ilaç ile etkileşim de yapmaz. Bu nedenle ozon tedavisi oldukça pratik ve yararlı bir doğal tedavi yöntemi olarak başarı ile uygulanmaktadır.
Ozon tedavisi nin, dünyada 16 ülkede medikal legalitesi (geçerliliği) vardır. Bu tedavi birçok ülkede sağlık bakanlıklarınca da kabul edilmektedir ( Küba, Rusya, Çekoslovakya, Bulgaristan vs.). Türk Tabipleri Birliğince lokal uygulamalarından olan eklem içi uygulaması ve bel içerisine uygulama kabul görmüş olup TTB’nin ücret tarifesine de girmiştir.
Ozon terapi “Alternatif Tıp“ değil, bizatihi etkileri bilimsel olarak yüzlerce çalışmayla kanıtlanmış etkili bir tedavi yöntemidir. Ozon tedavisi ya da Almanlar’ın deyimiyle “Kan yıkama” pek çok hastalıkta kullanıldığına dair çok sayıda kanıt mevcuttur. Ozon terapinin en önemli özelliği, hastaya ve hastalığa özgü olmak üzere vücuda farklı yollarla verilebilmesidir.
Major Yöntem: En yaygın kullanılan bu metotla 50-200 ml kan alınarak, dozu belirlenmiş ozonla karıştırıldıktan sonra tekrar kişiye geri verilmesidir.
Minör Yöntem: Kişiden alınan 2-5 ml kan, belirlenmiş dozda ozonla karıştırılarak kas içine enjekte edilir.
Vücut Boşluklarına Ozon Gazı Verilmesi: Rektal – Makat yoluyla, vajinal ve kulak yoluna püskürtme ile vb ozon verilir.
Eklem İçine Ozon Gazı Verilmesi: Eklem rahatsızlıklarında uygun bir iğne ile belirli dozda ozon gazının eklem içine verilmesidir.
OZON TEDAVİSİ HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELMEKTEDİR?
Ozon insanların sağlığını koruyan ve kaybedilen sağlığı geri kazandıran bir doğal tedavi metodu olup klasik tıp yöntemlerinin dışında veya karşısında olan bir tedavi değildir. Tüm tedavi yöntemlerinin yanında veya soruna göre tek başına da uygulanabilmektedir.
Ozon Terapinin kullanıldığı hastalıklar şu şekilde sıralanabilir;
Dolaşım bozuklukları
Kronik yorgunluk sendromu
Nörolojik hastalıklar
Kadın hastalıkları ve cinsel sorunlar
Bakteriyel virüs, mantar enfeksiyonları
Kas-eklem ve romatizmal hastalıklar
Diyabet
Mide, bağırsak hastalıkları
Zayıflama
Göz hastalıklarında
Kanser tedavisinde
Cilt mantarları ve enfekte cilt lezyonları
Enfekte yaralar, açık yatak yaraları
Karaciğer enflamasyonu (Hepatit A, B, C)
Enflamasyonlu ve dejeneratif eklem hastalıkları
Artrit/Romatizmal durumlar – kronik poliartritler
Bağışıklık sistemi sorunları
Otoimmun hastalıklar
Böbrek hastalıkları
Ozon terapinin bilimsel olarak kanıtlamış olan, fiziksel sorunlarımıza en temelden getirdiği çözümler sonucunda, ilk birkaç seansdan sonra dahi görebileceğiniz olumlu ve pratik etkilerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz;
Hücre ve dokulara giden kan dolaşımı artar.
Deride artan kan dolaşımı ile birlikte cilt yenilenir, temiz ve pürüzsüz görünüm sağlanır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir, yaygın mevsimsel hastalıklara karşı direncinizi arttırır.
Damarlar temizlenir.
Kan ve lenf sistemi temizlenir.
Canlanan bağışıklık sistemi ve sıcağın etkisi ile mikropları öldürerek enfeksiyon hastalıklarına karşı direnci arttırır.
Eklem ağrılarında ve kas rahatsızlıklarında iyileşme olur.
Beyin fonksiyonlarını ve hafızayı kuvvetlendirir.
Ferahlatıcı etkisiyle depresyon ve anksiyete üzerinde olumlu etkisi vardır. Depresyon kaynaklı gerginliği gidermeye yardımcı olur.
Adrenalini okside ederek genel bir sakinlik sağlar.
Uyku ihtiyacınızı azaltır ve uyku kalitenizin artmasını sağlar.
Bütün bu faydaları daha uzun uzun sayabiliriz ancak Ozon Terapinin tedavi alanına giren hastalıklara göre etkileri çok uzun olacağından tümünü yazmak pek mümkün değildir. Belirtilen etkiler bazı rahatsızlıklar ve detoks amaçlı yapılan Ozon Terapi uygulamalarının sonucudur.
Dolaşım bozuklukları
Arteriel dolaşım bozukluklarında karşılaşılan diğer semptomların yanı sıra bacaklarda hissedilen soğukluk, kısa yürüyüşler sonrasında ayaklarda hissedilen ağrı alarm veren semptomlardır. Bu durum ozon tedavisi için 40 yıldır çok önemli endikasyonlar oluşturmaktadır. Ozon tedavisinin dolaşım bozukluklarındaki başarısı yapılmış birçok tıbbi çalışma ile kanıtlanmıştır. Ozon, klasik tedaviye ek olarak veya tamamlayıcı olarak kullanılabilmektedir.
Yaşlı kişilerde önlem ve tedavi
Yaşlı kişiler ozon tedavisine oldukça iyi yanıt verirler. Bütün klinik avantajlarının yanı sıra oksijenin dokular tarafından daha iyi kullanımını sağlar, bağışıklık sistemini harekete geçirir ve vücudun kendi antioksidanlarını ve serbest radikallere karşı savaşan hücreleri harekete geçirir. Bunun ötesinde beyindeki dolaşım bozukluklarında hızlı olumlu etkileri mevcuttur. Bu durumlarda fiziksel performansta azalma, yürüme güçlüğü ve baş dönmesi hissedilebilir. Tamamlayıcı tedavinin yanı sıra, ozon tedavi yaşam kalitesini arttırmak için kullanılmaktadır.
Göz hastalıklarında ozon tedavi
Yaşa bağlı dolaşım bozuklukları atrofik ve dejeneratif değişikliklerle gözü de etkilemektedir. Örneğin vizüel fokusun en keskin olduğu noktada, retina merkezinde meydana gelen senil makuler dejenerasyondan dolayı oluşan sekeller optik sinir atrofisine kadar giden çeşitli derecelerde etkili olmaktadır. Siena Üniversitesinde yapılan klinik çalışmalarda ozon otohemotransfüzyon sonrası 6-8 ay içerisinde vizyonda iyileşmeler kaydedilmiştir. Tedavinin devam ettirilmesi halinde vizüel performansta artış gözlenmiş veya daha kötüye gidişin durduğu saptanmıştır.
Kanser ve kanserde ozon tedavi
Ozon tedavisi tamamlayıcı tedavi olarak Kanser hastalarında oldukça başarılıdır. Burada düşük dozlarda ozon, bağışıklık sistemi (immun sistem) aktivasyonunda kullanılır. Lenfositler, yardımcı ve baskılayıcı hücreler, lenfositler ve natural killer hücreler (doğal öldürücü hücreler) gibi İmmun hücreler cytokin denilen interferonu da içeren haberci proteinleri üretmek için ozonun başlattığı biyolojik reaksiyonlar yoluyla aktif hale getirilir. Aslında, ozon vücudun kendi interferon ve interlökinlerini, artan miktarlarda üretmesini sağlar. Ozonlanmış kanın hastaya verilmesiyle, pozitif olarak artan bir immün reaksiyonu başlatılır. Bu aynı zamanda vücudun genel direncinin ve zindeliğinin artmasına katkıda bulunur.
Enfekte yaralar
Açık yatak yaraları, şeker hastalarının iyileşmeyen yaraları ve kangren gibi enfeksiyonlu yaraların lokal tedavisi tıbbi ozonun klasik uygulama alanlarına ait olan proseslerdir. Burada öncelikle, mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için ozonun dezenfektan özelliğinden, diğer deyişle bakterisid ve fungisid etkisinden yararlanılır. Yaranın temizlenmesinden itibaren, düşük dozda ozon uygulayarak iyileşme süreci hızlandırılır.
Bağırsak Hastalıkları: proktitis ve kolit
Enflamasyonlu bağırsak hastalıkların özellikle erken dönemlerinde Rektal Ozon gazı üflenmesi şeklinde yapılan lokal uygulamanın çok yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Birçok durumda arka arkaya 10 seans ozon uygulanması yeterli olur. 248 hasta üzerinde yapılan proktitis klinik çalışmasında sadece hastaların %90’ı 10 seans sonunda iyileşmiş, sadece %10’unda birkaç 10 seanslık uygulama gerekmiştir.
Hepatitler
Karaciğerin enflamasyonu, tıbbi ozon için klasik tedaviler arasında sayılır. Hepatit A (HVA = hepatitisvirus A) diğerlerine göre problemsiz ve tamamen iyileşebilirken, virüsün diğer şekli, hepatit B (HVB = hepatitisvirus B), sıklıkla kronik bir şekilde seyreder. Burada klasik tıbbi tedavi metodlarına ilave olarak, ozonlu kan transfüzyonu ya da rektal yolla ozon/oksijen gazının kontrollü bir şekilde verilmesi ile başarılı sonuçlar alınmıştır. Aynı yöntemler ayrıca kuluçka süresi yıllar süren ve çoğunlukla kronikleşene kadar bir karaciğer hastalığı olarak teşhis edilemeyen hepatit C hastalığına da uygulanır.
Enflamasyonlu ve dejeneratif eklem hastalıkları
Enflamasyonlu eklem hastalıklarını üç evreye ayırdığımızda, özellikle evre 1 ve 2, bir başka deyişle ağır kemik deformasyonlarının olmadığı durumlar, medikal ozon uygulamalarına cevap verir. Gonartroz (diz eklemi kireçlenmesi) ya da diz ve omuz eklemlerindeki aktif arthritic form tedaviye cevap veren sınıfa dahildir. Standart tıbbi metodlara spesifik egzersiz terapileri ilave olarak bu gibi durumlarda intraartiküler ozon enjeksiyonu başarıyla uygulanır. Bağışıklık sistemini güçlendirme ve kıkırdak metabolizmasını aktive etme özelliklerine ek olarak burada ozonun tamamıyla antienflamatuar özelliğinden faydalanıyoruz.
Artritik/Romatizmal Durumlar – Kronik poliartritler
Artritik/romatizmal durumlar iskelet veya kas sistemiyle ilgili pek çok ağrılı, fonksiyon kısıtlılığı da yapabilen hastalığı kapsamaktadır. Genel olarak medikal ozon uygulaması fizik tedavi ile beraber kombine olarak tamamlayıcı amaçla kullanılmaktadır. Romatoid Artrit ( kronik poliartrit ) de yapılan çalışmalarda akut olmayan durumlarda Ozon Majör Otohemoterapi tamamlayıcı olarak başarılıdır. Burada kullandığımız etkisi anti enflamatuaretkidir.
Anti-aging ve yeniden canlanma
Ozonun kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin metabolizma akivasyonu sayesinde kazandırdığı genel iyilik hali kişilere kendilerini yenilenmiş hissini vermektedir. İş hayatındaki stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk ozon (O3) tedavisiyle etkin bir şekilde giderilmektedir. Profesyonel sporcular ve kadınlar bu tedaviden oldukça faydalanmaktadırlar. Ozon fiziksel dayanıklılığı arttırmaktadır.
Dr. Zafer Yılmaz Klinik Küçükbakkalköy Mh. Selim Sk. No:3 Ataşehir / İSTANBUL da hizmet vermektedir. +90 216 575 65 70 ve +90 507 652 11 44 numaralarından bilgi ve randevu alabilirsiniz. www.drzaferyilmaz.com sitesinden daha fazla bilgi alabilirsiniz.
YASAL UYARI: Bu sayfanın içerikleri ziyaretçilerini bilgilendirme amaçlı kurulmuş olup, sağlıkla ilgili konularda tıbbi teşhis, tedavi ve reçete bilgisi taşımaz. Sayfa sağlıkla ilgili yer verdiği tüm konularda öncelikle en doğru bilginin hastayı muayene eden doktorundan öğrenebileceğini savunur. Sayfada konu olarak geçen tüm yöntemler kamuoyuna bilgi vermek amaçlı paylaşılmış olup, bu bilgilerin yanlış anlaşılması veya kullanılmasından doğabilecek mağduriyetlerden bu sayfa sorumlu tutulamaz. Paylaşılan bilgilerin ilgilisi tarafından kullanılması Dr. Zafer YILMAZ ile hasta – doktor ilişkisini doğurmaz. Tüm sayfa ziyaretçileri yasal uyarıyı kabul etmiş sayılır.